Yaş : 28
Kayıt tarihi : 05/12/08
Mesaj Sayısı : 388
Nerden geldin ? : sakın sorma!!
ÜYELİK BİLGİLERİ Konular: (77/275) Uyarı: (0/4)
Konu: pes 2009 inceleme Paz Ara. 07, 2008 9:12 pm
İki sene evvel PES 6 incelememi yazarken Konami artık futbol simülasyonu yapıyor demiştim çok iyi hatırlıyorum. İki sene evvel çok uzak olmamasına rağmen şimdiki geldiğimiz noktada bu “ futbol simülasyonu” terimini erken kullandığımı fark ettim. Konami beni ters köşeye yatırmıştı. İki sene evvel hayran kaldığım o oyuna o övgüleri yağdırdıktan sonra PES 2009’da geçirdiğim saatleri nasıl anlatacaktım. Kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir noktadaydım. Ama oyundan zorla çıkarak oyunla ilgili bir şeyler yazmak da zorundaydım.
Pes 2009’u bilgisayarıma kurduğumdan beri masaüstündeki diğer oyunların pabucu çoktan dama atılmıştı. Çünkü geçen seneki PES 2008 faciasından sonra futbol oyunlarına küsmüştüm, Fifa 09’ dan da her sene olduğu gibi gerekli randımanı alamayınca başka türlere başka heyecanlara atmıştım kendimi. Ama bir PES tutkunu olarak bilgisayarımda her sene yeni bir PES oyunu yüklü olurdu. 2008 senesi bu açıdan facia ile sonuçlanmıştı. Şimdi ise Konami geçen seneki hatalarını sanki bu seneki oyununu bu denli muntazam ve güzel hale getirmek için yapmış gibi geldi bana. Geçen sene bir deneme tahtası olmuş kobay oyunda Pes 2008 olmuştu. PES in o hayran kaldığım top kontrolü ve top fiziğindeki oynamalar ölümcül hatalara sebebiyet vermişti. PES’in elindeki en büyük kozu olan top fiziği ve topa vuruşlardaki tokluk hissi kaybolmuştu. Bütün bunlar oyundan süratle soğuyup kısa zamanda oyunu bırakmama sebep olmuştu.
[URL=http://g.imageshack.us/img216/
Şimdi geldiğimiz nokta ise bambaşka bir boyut, apayrı bir tat, muhteşem oynanabilirlik bir o kadar güzel grafikler ve yıllardır PES serilerinde görmeye hasret kaldığımız kısmen de olsa lisans sorunlarının aşılmasıydı. Oyunu anlatırken pek çok yerde abartabilirim ama ben bir PES oyuncusuyum ve benim gibi olanlar bilirler ki geçen seneki fiyaskonun ardından oyun hakkında ne kadar mübalağa yapılsa azdır. Çünkü gördüğümüz en iyi PES oyununu oynadığımızdan emin olabilirsiniz. Bu ise su götürmez bir gerçek.
Konami, şapkasını önüne alıp geçen seneki hatalarını, sorunları ve yanlışlıkları nerede yaptığını bütün sene iyi analiz etmiş ve çok can alıcı noktalara gerekli uygulamaları yaparak özlenilen PES oyununa son noktayı koymuş. Oyunu açar açmaz ilk karşılaştığınızda bu değişime şahit oluyorsunuz. Bildiğimiz PES menü sisteminden farklı bir menü sistemi ve görseli mevcut. Gerek arka plan olsun gerek ana menüdeki soundtracklar çok canlı ve gaza getirici olmuş. Oyuna daha ana menüsünde bir renk, bir tat gelmiş denilebilir. Oyunda bildiğimiz PES modlarından farklı olarak birkaç değişiklik göze çarpmakta bunlardan en tepedeki ve en dikkat çekici olan ise UEFA CHAMPIONS LEAGUE. Yazının başında da belirttiğim gibi Konami bu sene paraya kıymış ve lisans işine el atmış. Şampiyonlar Ligi’de bu bağlamda bize hediye edilen çok zevkli çok keyifli ve bir o kadar zorlu bir mod olarak karşımıza çıkıyor. Bu moda girmeden önce her sene olduğu gibi ben Exhibition seçeneğine yönelip İngiltere – Türkiye maçında ter döktüm. İlk başta söylediğim menü sistemini değişmiş olması oyunun tamamı için geçerli her yerde bu farklılığı ve buram buram yeniyim ben diye bağıran değişiklikleri görebiliyoruz. PES serisi kabuk değiştirmiş resmen, çokta güzel olmuş. Hızla taktiğim ayarlayıp oyuna dalıyorum. En başında masa üstündeyken Setting’den ayarları yaparken Quality kısmının Low’da olduğunu hatırlayıp her şeyi kapatıp bunu mediuma getiriyorum çünkü biliyorum ki en düşük seviye grafik ayarlarında mahrum kalabilirim. Bu kötü fikirden birkaç click darbesiyle uzaklaşıp tekrar başlayamadığım maçıma dönüyorum. Forma ve stat seçimi falan derken oyuna giriyorum. Oyuncuların isimleri birebir gerçek takımlarındaki gibi aynı ve güncel kadrolar. Bu güncelliği oynadığım pek çok maçta fark ettim. Yani kadrolar birebir gerçek hayattaki takımlarla uyuşuyor gerçekçilik için iyi bir puan olarak gözüme çarpıyor. Gerçekçilik için tek gözüme çarpan bu değil elbette. Oyuna girdiğinizde grafiklerin güzelliğine hayran aklıyorsunuz. Oyuncuların modellemelerini statta ki ışık oyunlarının o dandik karton seyircilerin bile güzel bir tarafı gözüme çarpıyor. Oyuncuların muhteşem grafik modellemelerine geçmeden önce statlara hayran kaldığımı söylemek istiyorum. Her kamera açısında değişik yerlerden incelediğimde her stadın gerçekten çok güzel ve orantılı olarak modellendiğini her hangi bir kamera açısında da bir saçmalama olmadan bunları gözlemleyebildim. Her stadın kendine özgü çim yapısı ve havası var. Yani San Siro’da sahanın yarısına güneş vurabilirken başka bir stat da tamamen farklı bir görüntüyle karşılaşabiliyorsunuz. 17 adet stat oyunda mevcut ve Konami stadı hariç hepsi aslına uygun modellenmiş. Bahsettiğim ışık oyunlarında oyun içersinde mutlaka ilginizi çekecektir. Tabi ki ayarları biraz arttırmak koşuluyla. Oyuncuların modellemelerine gelecek olursak gerçekten bu sene Konami kendini aşmış denilebilir. Bazı istisnalar olsa bile oyuncular aslına uygun yapılmış. Türk milli takımında nerdeyse herkes orijinalinin aynısı Emre biraz boy atmış gibi ama onun dışında pek bir gariplik yok. Formalar ayakkabılar dizlikler kramponlarda yine tam tadında ve kaplamalar hiçbir yerde açık vermiyor. PES bu sene grafik açsından FIFA’ya en çok yaklaştığı yıl olarak karşımıza çıkıyor. Üstüne birde o efsanevi oynanabilirlik eklenince başından kalkılmayan bir oyun oluveriyor.
İki sene evvel PES 6 incelememi yazarken Konami artık futbol simülasyonu yapıyor demiştim çok iyi hatırlıyorum. İki sene evvel çok uzak olmamasına rağmen şimdiki geldiğimiz noktada bu “ futbol simülasyonu” terimini erken kullandığımı fark ettim. Konami beni ters köşeye yatırmıştı. İki sene evvel hayran kaldığım o oyuna o övgüleri yağdırdıktan sonra PES 2009’da geçirdiğim saatleri nasıl anlatacaktım. Kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir noktadaydım. Ama oyundan zorla çıkarak oyunla ilgili bir şeyler yazmak da zorundaydım.
Pes 2009’u bilgisayarıma kurduğumdan beri masaüstündeki diğer oyunların pabucu çoktan dama atılmıştı. Çünkü geçen seneki PES 2008 faciasından sonra futbol oyunlarına küsmüştüm, Fifa 09’ dan da her sene olduğu gibi gerekli randımanı alamayınca başka türlere başka heyecanlara atmıştım kendimi. Ama bir PES tutkunu olarak bilgisayarımda her sene yeni bir PES oyunu yüklü olurdu. 2008 senesi bu açıdan facia ile sonuçlanmıştı. Şimdi ise Konami geçen seneki hatalarını sanki bu seneki oyununu bu denli muntazam ve güzel hale getirmek için yapmış gibi geldi bana. Geçen sene bir deneme tahtası olmuş kobay oyunda Pes 2008 olmuştu. PES in o hayran kaldığım top kontrolü ve top fiziğindeki oynamalar ölümcül hatalara sebebiyet vermişti. PES’in elindeki en büyük kozu olan top fiziği ve topa vuruşlardaki tokluk hissi kaybolmuştu. Bütün bunlar oyundan süratle soğuyup kısa zamanda oyunu bırakmama sebep olmuştu.
[URL=http://g.imageshack.us/img216/
Şimdi geldiğimiz nokta ise bambaşka bir boyut, apayrı bir tat, muhteşem oynanabilirlik bir o kadar güzel grafikler ve yıllardır PES serilerinde görmeye hasret kaldığımız kısmen de olsa lisans sorunlarının aşılmasıydı. Oyunu anlatırken pek çok yerde abartabilirim ama ben bir PES oyuncusuyum ve benim gibi olanlar bilirler ki geçen seneki fiyaskonun ardından oyun hakkında ne kadar mübalağa yapılsa azdır. Çünkü gördüğümüz en iyi PES oyununu oynadığımızdan emin olabilirsiniz. Bu ise su götürmez bir gerçek.
Konami, şapkasını önüne alıp geçen seneki hatalarını, sorunları ve yanlışlıkları nerede yaptığını bütün sene iyi analiz etmiş ve çok can alıcı noktalara gerekli uygulamaları yaparak özlenilen PES oyununa son noktayı koymuş. Oyunu açar açmaz ilk karşılaştığınızda bu değişime şahit oluyorsunuz. Bildiğimiz PES menü sisteminden farklı bir menü sistemi ve görseli mevcut. Gerek arka plan olsun gerek ana menüdeki soundtracklar çok canlı ve gaza getirici olmuş. Oyuna daha ana menüsünde bir renk, bir tat gelmiş denilebilir. Oyunda bildiğimiz PES modlarından farklı olarak birkaç değişiklik göze çarpmakta bunlardan en tepedeki ve en dikkat çekici olan ise UEFA CHAMPIONS LEAGUE. Yazının başında da belirttiğim gibi Konami bu sene paraya kıymış ve lisans işine el atmış. Şampiyonlar Ligi’de bu bağlamda bize hediye edilen çok zevkli çok keyifli ve bir o kadar zorlu bir mod olarak karşımıza çıkıyor. Bu moda girmeden önce her sene olduğu gibi ben Exhibition seçeneğine yönelip İngiltere – Türkiye maçında ter döktüm. İlk başta söylediğim menü sistemini değişmiş olması oyunun tamamı için geçerli her yerde bu farklılığı ve buram buram yeniyim ben diye bağıran değişiklikleri görebiliyoruz. PES serisi kabuk değiştirmiş resmen, çokta güzel olmuş. Hızla taktiğim ayarlayıp oyuna dalıyorum. En başında masa üstündeyken Setting’den ayarları yaparken Quality kısmının Low’da olduğunu hatırlayıp her şeyi kapatıp bunu mediuma getiriyorum çünkü biliyorum ki en düşük seviye grafik ayarlarında mahrum kalabilirim. Bu kötü fikirden birkaç click darbesiyle uzaklaşıp tekrar başlayamadığım maçıma dönüyorum. Forma ve stat seçimi falan derken oyuna giriyorum. Oyuncuların isimleri birebir gerçek takımlarındaki gibi aynı ve güncel kadrolar. Bu güncelliği oynadığım pek çok maçta fark ettim. Yani kadrolar birebir gerçek hayattaki takımlarla uyuşuyor gerçekçilik için iyi bir puan olarak gözüme çarpıyor. Gerçekçilik için tek gözüme çarpan bu değil elbette. Oyuna girdiğinizde grafiklerin güzelliğine hayran aklıyorsunuz. Oyuncuların modellemelerini statta ki ışık oyunlarının o dandik karton seyircilerin bile güzel bir tarafı gözüme çarpıyor. Oyuncuların muhteşem grafik modellemelerine geçmeden önce statlara hayran kaldığımı söylemek istiyorum. Her kamera açısında değişik yerlerden incelediğimde her stadın gerçekten çok güzel ve orantılı olarak modellendiğini her hangi bir kamera açısında da bir saçmalama olmadan bunları gözlemleyebildim. Her stadın kendine özgü çim yapısı ve havası var. Yani San Siro’da sahanın yarısına güneş vurabilirken başka bir stat da tamamen farklı bir görüntüyle karşılaşabiliyorsunuz. 17 adet stat oyunda mevcut ve Konami stadı hariç hepsi aslına uygun modellenmiş. Bahsettiğim ışık oyunlarında oyun içersinde mutlaka ilginizi çekecektir. Tabi ki ayarları biraz arttırmak koşuluyla. Oyuncuların modellemelerine gelecek olursak gerçekten bu sene Konami kendini aşmış denilebilir. Bazı istisnalar olsa bile oyuncular aslına uygun yapılmış. Türk milli takımında nerdeyse herkes orijinalinin aynısı Emre biraz boy atmış gibi ama onun dışında pek bir gariplik yok. Formalar ayakkabılar dizlikler kramponlarda yine tam tadında ve kaplamalar hiçbir yerde açık vermiyor. PES bu sene grafik açsından FIFA’ya en çok yaklaştığı yıl olarak karşımıza çıkıyor. Üstüne birde o efsanevi oynanabilirlik eklenince başından kalkılmayan bir oyun oluveriyor.