Yaş : 28
Kayıt tarihi : 05/12/08
Mesaj Sayısı : 388
Nerden geldin ? : sakın sorma!!
ÜYELİK BİLGİLERİ Konular: (77/275) Uyarı: (0/4)
Konu: bully inceleme Paz Ara. 07, 2008 9:05 pm
[URL=http://g.imageshack.us/img155/7528vh8.jpg/1/
Lise sondaki geometri hocamız despot birisiydi. Sınıfta herkesin sevmediği belki de tek hocaydı. Öss’ye hazırlandığımız o stresli bunaltıcı günlerde bize karşı tavırları hepimizin fitil etmekteydi. Yaşadığımız bu olumsuz koşullardan keyif alır gibi gelirdi bize. Belki de gerçektende öyleydi. Sınıfın ve okulun kafa takımı olarak bu konu üzerine yoğunlaştığımızda bu hocaya bir şey yapmamız gerektiğini bu tavırlarını ona ödetmek(!) gerektiğini düşünüyorduk. Derken birinin aklına çok şahane bir fikir gelmişti “koku bombası”. Bu bomba bildiğimiz bombalardan değildi şaka bombası tarzında bir materyal olacaktı ve hocanın kürsüsünün altına dökecektik ve oradan gelen kokuya bütün sınıfın gülmesini; hocanın zor durumda kalmasını sağlayacaktık. Derken planlar yapıldı senaryo oluşturuldu bombayı atacak ekip kürsüye en yakın sıraya oturup dersin ortalarına doğru hocanın masasının altına bombayı bırakacaktı ve sonra biraz eğlenecekti. Bütün bu planların olacağı gün gelip çatmıştı. Koku bombası fikrini ortaya atan arkadaşın getirdiği koku bombası dışında her şey normal seyrinde ilerliyordu. Sorun şuydu ki: Elemanın getirdiği bomba daha önce görmediğimiz bir şeydi. Bir akrabasının çalıştığı yerden getirdiğini söylediği koku bombası bir ampul içinde daha önce gördüğümüz koku bombalarından çok farklıydı.(bildiğimiz ilaç ampulünün içinde bir sıvıydı).Bir sorun olmayacağını düşünüp dersin gelmesini beklemeye başladık. Ders saati gelmiş hepimiz yerlerimizde mevzilenmiştik bu olaydan sınıfta 5-6 kişi dışında kimsenin haberi yoktu. Hoca geldi her zamanki şekilsiz ifadesiyle masasına oturdu ve her ders yaptığı gibi tahtaya 3 soru çizdi. Alın bakalım günün mönüsü dedi. İçimden görüsün menüyü sen dedim ( : Zaman ilerliyor herkes soruları yapmaya uğraşırken bizim ekip en önde soruyu çözer gibi yaparken bir yandan da uygun vaktin gelmesini bekliyordu. Böyle vakitlerde dakikalar saat gibi gelir insana bir türlü geçmek bilmez vakit. Sıkıntıyla geçen 20 dakikanın ardından icraata geçme vaktiydi. Gözümüz en öndeki sırada oturan iki çocuktaydı onların bir işaretini bekliyorduk. Derken bunlar eğilip sıranın altında bir şeyler yaparken onay işaretini arka sıralarda gönderdiler. Hepimizi bir mutluluk kaplamıştı hocanın altında biraz sonra kötü kokular yayılacak ve herkes biraz eğlenecektik. Aradan 2-3 dakika geçmeden ön sıralardaki inek takımı çocuklarda bir kıpırdanma olduğunu gözlemledik. Ardında önden bir kız “hocam bir şey kokuyor” dedi. Hoca açık pencereleri göstererek “dışarıdan geliyordur geçer birazdan“ dedi. Bu muhabbetten 1-2 dakika sonra bizim bulunduğumuz arka sıralara kadar leş gibi bir koku sinmişti ki öndekiler nasıl dayanıyordu bilmiyorduk. Artık millet hocaya sürekli hocam bir şey kokuyor mesajları veriliyor hocada iyice şaşırmış vaziyette bir kapıyı bir pencereyi açtırıp hava sirkülasyonunu sağlamaya çalışıyordu ama boşuna. Böyle lanet bir kokuyu daha önce pek çoğumuz koklamamıştık: Bozuk yumurtayla karışık çürük peynir kokusundan beter bir şeydi bu ki hala aklıma geldikçe midem bulanır. Artık sınıfın içindeki bu koku ne dışarı çıkıyor ne etkisi azalıyordu. Herkes ayaklanmış “hocam çıkalım öleceğiz” falan demeye başlamıştı millet. Bizde iyice işi karıştırmak için “nerden geliyor ki bu koku” gibilerinden şeyler söylüyor, ortalığı iyice bulandırıyorduk. Operasyondan 10 dakika geçmeden bütün sınıf hocayı dinlemeyerek ara koridora çıkmıştı ve ders vakti olması sebebiyle koridordaki gürültümüz diğer sınıflara yansımıştı. Sınıflardan çıkan ders öğretmeninden izni alan örğenciler; ne olduğunu bizden öğrenip geri durumu içerdeki hocalarına bildirmek için girip çıkıyorlardı. Aradan 20 dakika geçmişti. Bırakın kokunun azalmasını giderek artıyor çıktığımız koridora bile iyice sinmeye başlıyordu. Hoca bir pencereden dışarıyı kokuluyor bir içeri giriyor bir bizle mücadele ediyordu. Tam manasıyla fıttırmıştı. Onu hiç bu kadar seri hareket ederken görmemiştik. Sonra kulaktan kulağa biri osurmuş lafı dolaşmaya başlamasının nedeni de gene bizdik. Bu laf hocanın kulağına gidince sınıfça bahçeye çıkmış bize gelip “bunu yapan insan olamaz! yarın bir gün bir toplantıda ve yemekte bunu yaparsanız hiç kimse bir daha sizle konuşmaz” demesi hocanın sesinin yettiği yerde canlı adam kalmamasını sağlamıştı. Çünkü o koku en çok hocaya sinmişti nereye gitse o kokuda onla beraber geliyordu. Biz işin iç yüzünü bilsek de bilmeyen pek çok kişi bu osuruk olayını hocanın yaptığından adı gibi emindi ve bu yapan insan değildir lafını onun ağzından duyunca gülmekten yerlere yatar hale gelmiştik. Hademelerin sınıfa 3-5 adet oda spreyi ile girişiyle koku yenilmişti. Arkadaşın nerden getirdiğini bir türlü anlayamadığımız ultra süper koku bombası tam amacına ulaşmıştı.
Lise güzeldi. Lise benim için candı hatta. Bully ‘nin bu yeni oyunun ilk kez oynadığımda aklımda bu anılar depreşmişti. Herkesin okulla ilgili bir anısı bir yaramazlığı bir kavgası bir olayı olmuştur. Bizim haddinden fazla olsa da okul hayatını özellikle lise çok sevmiştik ve ömrümüzün sonun kadar bu yıllardan bahsedeceğimizden adımız gibi eminim.
[URL=http://g.imageshack.us/img213/9131rh1.jpg/1
Gelelim oyunumuza Bully Scholarship Edition meraklılarının bildiği gibi bir devam oyunu İlk oyundan kendine pek çok hayran bırakan Rockstar gibi efsanevi bir firmanın oyunu. Oyunun açılış ekranı ve yükleme kısımlarında Rockstar’ın GTA serisinden bildiğimiz o klasik illüstrasyonlarını görüyoruz. Hikaye modunda oyuna giriş yaptığımızda ise sorunlu bir ailenin sorunlu ve asi genci olan Jimmy Hopkins olduğumuzu ve yatılı olarak Bullworth akademide bir eğitim öğretim dönemini geçireceğimizi görüyoruz. Okula yeni gelen bu genç ilk hocasıyla görüşmesini yaptıktan sonra ilk arkadaşlarını -ki bunlardan sonra çok fena kazıklar yiyoruz. – tanışıp ortama uyum sağlamaya çalışıyoruz. Yalnız şöyle bir durum anlaşılmasın; Jimmy biraz asi ve hırçın bir çocuk o çevreye pek uyum sağlamıyor genellikle çevrenin ona uyum sağlamasını sağlıyor. Vakit içerinde de bu söylediğimi oyunun ilerleyen kısımlarında daha iyi anlayacaksınız. Oyun bildiğimiz GTA oynayış tarzında belli görevlerden sonra açılan büyük bir harita üzerinde belli bir yere kadar gezip tozmakta özgürsünüz. Bir yatılı okulda olsak da bu özgürlük ve okul arasında ki denge olayı bence çok iyi yedirilmiş durumda. Yani sürekli derslerin saatini kaçıracağım korkusuyla ortalıkta tedirgin gezmiyorsunuz ama derslerinize girmezseniz de hocalarınız tarafında zorla sıraya oturtulmuş vaziyette kendinizi bulabilirisiniz. Okul içindeyken belli bazı kurallara uymak zorundasınız okulun temel vermek istediklerinden birisi de bu zaten belli bir kuralla ışında yaşamayı öğrenmek. Tabi bu bir oyun olunca ve Jimmy gibi bir karakteri yönetince bunun pek fazla sallamıyorsunuz bu durumda sık sık hocalarınız tarafından koridorlarda kovalanmak yada okul bahçesinde depar atarken kendinizi bulmanız çok olası okul içinde birini pataklarken yada kafasını yumurta ve ya yukarda bahsettiğim gibi koku bombası saldırısı düzenlerseniz sağ üstteki yaramazlıkmetreniz tırmanıyor ve bu nöbetçi öğretmen tarzındaki mavi ceketli adamlar tarafından süratle kovalanabiliyorsunuz bazen ellerinden kaçsanız da çoğu zaman basted yazını görmeniz kaçılınılmaz.
Lise sondaki geometri hocamız despot birisiydi. Sınıfta herkesin sevmediği belki de tek hocaydı. Öss’ye hazırlandığımız o stresli bunaltıcı günlerde bize karşı tavırları hepimizin fitil etmekteydi. Yaşadığımız bu olumsuz koşullardan keyif alır gibi gelirdi bize. Belki de gerçektende öyleydi. Sınıfın ve okulun kafa takımı olarak bu konu üzerine yoğunlaştığımızda bu hocaya bir şey yapmamız gerektiğini bu tavırlarını ona ödetmek(!) gerektiğini düşünüyorduk. Derken birinin aklına çok şahane bir fikir gelmişti “koku bombası”. Bu bomba bildiğimiz bombalardan değildi şaka bombası tarzında bir materyal olacaktı ve hocanın kürsüsünün altına dökecektik ve oradan gelen kokuya bütün sınıfın gülmesini; hocanın zor durumda kalmasını sağlayacaktık. Derken planlar yapıldı senaryo oluşturuldu bombayı atacak ekip kürsüye en yakın sıraya oturup dersin ortalarına doğru hocanın masasının altına bombayı bırakacaktı ve sonra biraz eğlenecekti. Bütün bu planların olacağı gün gelip çatmıştı. Koku bombası fikrini ortaya atan arkadaşın getirdiği koku bombası dışında her şey normal seyrinde ilerliyordu. Sorun şuydu ki: Elemanın getirdiği bomba daha önce görmediğimiz bir şeydi. Bir akrabasının çalıştığı yerden getirdiğini söylediği koku bombası bir ampul içinde daha önce gördüğümüz koku bombalarından çok farklıydı.(bildiğimiz ilaç ampulünün içinde bir sıvıydı).Bir sorun olmayacağını düşünüp dersin gelmesini beklemeye başladık. Ders saati gelmiş hepimiz yerlerimizde mevzilenmiştik bu olaydan sınıfta 5-6 kişi dışında kimsenin haberi yoktu. Hoca geldi her zamanki şekilsiz ifadesiyle masasına oturdu ve her ders yaptığı gibi tahtaya 3 soru çizdi. Alın bakalım günün mönüsü dedi. İçimden görüsün menüyü sen dedim ( : Zaman ilerliyor herkes soruları yapmaya uğraşırken bizim ekip en önde soruyu çözer gibi yaparken bir yandan da uygun vaktin gelmesini bekliyordu. Böyle vakitlerde dakikalar saat gibi gelir insana bir türlü geçmek bilmez vakit. Sıkıntıyla geçen 20 dakikanın ardından icraata geçme vaktiydi. Gözümüz en öndeki sırada oturan iki çocuktaydı onların bir işaretini bekliyorduk. Derken bunlar eğilip sıranın altında bir şeyler yaparken onay işaretini arka sıralarda gönderdiler. Hepimizi bir mutluluk kaplamıştı hocanın altında biraz sonra kötü kokular yayılacak ve herkes biraz eğlenecektik. Aradan 2-3 dakika geçmeden ön sıralardaki inek takımı çocuklarda bir kıpırdanma olduğunu gözlemledik. Ardında önden bir kız “hocam bir şey kokuyor” dedi. Hoca açık pencereleri göstererek “dışarıdan geliyordur geçer birazdan“ dedi. Bu muhabbetten 1-2 dakika sonra bizim bulunduğumuz arka sıralara kadar leş gibi bir koku sinmişti ki öndekiler nasıl dayanıyordu bilmiyorduk. Artık millet hocaya sürekli hocam bir şey kokuyor mesajları veriliyor hocada iyice şaşırmış vaziyette bir kapıyı bir pencereyi açtırıp hava sirkülasyonunu sağlamaya çalışıyordu ama boşuna. Böyle lanet bir kokuyu daha önce pek çoğumuz koklamamıştık: Bozuk yumurtayla karışık çürük peynir kokusundan beter bir şeydi bu ki hala aklıma geldikçe midem bulanır. Artık sınıfın içindeki bu koku ne dışarı çıkıyor ne etkisi azalıyordu. Herkes ayaklanmış “hocam çıkalım öleceğiz” falan demeye başlamıştı millet. Bizde iyice işi karıştırmak için “nerden geliyor ki bu koku” gibilerinden şeyler söylüyor, ortalığı iyice bulandırıyorduk. Operasyondan 10 dakika geçmeden bütün sınıf hocayı dinlemeyerek ara koridora çıkmıştı ve ders vakti olması sebebiyle koridordaki gürültümüz diğer sınıflara yansımıştı. Sınıflardan çıkan ders öğretmeninden izni alan örğenciler; ne olduğunu bizden öğrenip geri durumu içerdeki hocalarına bildirmek için girip çıkıyorlardı. Aradan 20 dakika geçmişti. Bırakın kokunun azalmasını giderek artıyor çıktığımız koridora bile iyice sinmeye başlıyordu. Hoca bir pencereden dışarıyı kokuluyor bir içeri giriyor bir bizle mücadele ediyordu. Tam manasıyla fıttırmıştı. Onu hiç bu kadar seri hareket ederken görmemiştik. Sonra kulaktan kulağa biri osurmuş lafı dolaşmaya başlamasının nedeni de gene bizdik. Bu laf hocanın kulağına gidince sınıfça bahçeye çıkmış bize gelip “bunu yapan insan olamaz! yarın bir gün bir toplantıda ve yemekte bunu yaparsanız hiç kimse bir daha sizle konuşmaz” demesi hocanın sesinin yettiği yerde canlı adam kalmamasını sağlamıştı. Çünkü o koku en çok hocaya sinmişti nereye gitse o kokuda onla beraber geliyordu. Biz işin iç yüzünü bilsek de bilmeyen pek çok kişi bu osuruk olayını hocanın yaptığından adı gibi emindi ve bu yapan insan değildir lafını onun ağzından duyunca gülmekten yerlere yatar hale gelmiştik. Hademelerin sınıfa 3-5 adet oda spreyi ile girişiyle koku yenilmişti. Arkadaşın nerden getirdiğini bir türlü anlayamadığımız ultra süper koku bombası tam amacına ulaşmıştı.
Lise güzeldi. Lise benim için candı hatta. Bully ‘nin bu yeni oyunun ilk kez oynadığımda aklımda bu anılar depreşmişti. Herkesin okulla ilgili bir anısı bir yaramazlığı bir kavgası bir olayı olmuştur. Bizim haddinden fazla olsa da okul hayatını özellikle lise çok sevmiştik ve ömrümüzün sonun kadar bu yıllardan bahsedeceğimizden adımız gibi eminim.
[URL=http://g.imageshack.us/img213/9131rh1.jpg/1
Gelelim oyunumuza Bully Scholarship Edition meraklılarının bildiği gibi bir devam oyunu İlk oyundan kendine pek çok hayran bırakan Rockstar gibi efsanevi bir firmanın oyunu. Oyunun açılış ekranı ve yükleme kısımlarında Rockstar’ın GTA serisinden bildiğimiz o klasik illüstrasyonlarını görüyoruz. Hikaye modunda oyuna giriş yaptığımızda ise sorunlu bir ailenin sorunlu ve asi genci olan Jimmy Hopkins olduğumuzu ve yatılı olarak Bullworth akademide bir eğitim öğretim dönemini geçireceğimizi görüyoruz. Okula yeni gelen bu genç ilk hocasıyla görüşmesini yaptıktan sonra ilk arkadaşlarını -ki bunlardan sonra çok fena kazıklar yiyoruz. – tanışıp ortama uyum sağlamaya çalışıyoruz. Yalnız şöyle bir durum anlaşılmasın; Jimmy biraz asi ve hırçın bir çocuk o çevreye pek uyum sağlamıyor genellikle çevrenin ona uyum sağlamasını sağlıyor. Vakit içerinde de bu söylediğimi oyunun ilerleyen kısımlarında daha iyi anlayacaksınız. Oyun bildiğimiz GTA oynayış tarzında belli görevlerden sonra açılan büyük bir harita üzerinde belli bir yere kadar gezip tozmakta özgürsünüz. Bir yatılı okulda olsak da bu özgürlük ve okul arasında ki denge olayı bence çok iyi yedirilmiş durumda. Yani sürekli derslerin saatini kaçıracağım korkusuyla ortalıkta tedirgin gezmiyorsunuz ama derslerinize girmezseniz de hocalarınız tarafında zorla sıraya oturtulmuş vaziyette kendinizi bulabilirisiniz. Okul içindeyken belli bazı kurallara uymak zorundasınız okulun temel vermek istediklerinden birisi de bu zaten belli bir kuralla ışında yaşamayı öğrenmek. Tabi bu bir oyun olunca ve Jimmy gibi bir karakteri yönetince bunun pek fazla sallamıyorsunuz bu durumda sık sık hocalarınız tarafından koridorlarda kovalanmak yada okul bahçesinde depar atarken kendinizi bulmanız çok olası okul içinde birini pataklarken yada kafasını yumurta ve ya yukarda bahsettiğim gibi koku bombası saldırısı düzenlerseniz sağ üstteki yaramazlıkmetreniz tırmanıyor ve bu nöbetçi öğretmen tarzındaki mavi ceketli adamlar tarafından süratle kovalanabiliyorsunuz bazen ellerinden kaçsanız da çoğu zaman basted yazını görmeniz kaçılınılmaz.